8
14
PopülariteThe Platform 2 (2024)
Film 100 dk. 28.16b izlenme8.1 Puan
Platform 2, distopik bir gelecekte geçen ve toplumsal adaletsizlik temasını derinlemesine işleyen bir film. Hikaye, dikey bir hapishanede geçiyor ve bu hapishanenin her katında iki mahkum bulunuyor. Her gün üst katlardan başlayarak aşağıya doğru inen bir platform, üzerinde sınırlı miktarda yiyecek taşıyor. Üst katlardaki mahkumlar yiyecekleri tüketirken, alt katlardakiler açlıkla mücadele ediyor. Bu düzen, insan doğasının bencilliğini ve sınıf farklılıklarını çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor.
Film, izleyicilere etik ve ahlaki sorular yönelterek onları düşünmeye teşvik ediyor. Mahkumlar arasındaki ilişkiler, güç dinamikleri ve hayatta kalma içgüdüsü, hikayenin merkezinde yer alıyor. Platform 2, gerilim dolu sahneleri ve sürükleyici anlatımıyla izleyiciyi ekrana kilitlerken, aynı zamanda toplumsal eşitsizlik ve paylaşım kavramlarını sorgulamalarına neden oluyor. Film, izleyicilere hem düşündürücü hem de duygusal bir deneyim sunuyor.
Film, izleyicilere etik ve ahlaki sorular yönelterek onları düşünmeye teşvik ediyor. Mahkumlar arasındaki ilişkiler, güç dinamikleri ve hayatta kalma içgüdüsü, hikayenin merkezinde yer alıyor. Platform 2, gerilim dolu sahneleri ve sürükleyici anlatımıyla izleyiciyi ekrana kilitlerken, aynı zamanda toplumsal eşitsizlik ve paylaşım kavramlarını sorgulamalarına neden oluyor. Film, izleyicilere hem düşündürücü hem de duygusal bir deneyim sunuyor.
...
Bu yapımın ilkinde filmin vermek istediği mesaj bence başarılı olmuştu; anlayanlar,anlamayanlar, anlamaya çalışanlar, günlerce konuşulmuştu o zaman.. İkincisine gerek yoktu desem de yapımcılar için; hazırda tek mekan ve meraklı bir izleyici topluluğu varken bu film yokluğunda ilki gibi ''alır götürür herhalde'' diye düşünmüşlerdir, lakin düşünmedikleri bizlerin ilk ısırıktan sonra aç olmayacağı ancak gurme olacağıdır, yine izleriz elbette ama iştahımız aynı olur mu?
...
Film için söylenebilecekler...
Verilenle yetinebilir misiniz? hayır!, kesinlikle hayır!...
...
İnsanoğlu her ne olrsa olsun her zaman doyumsuz bir hırs içinde yaşıyor.. Bugünlük rızkımız var mı?, var, yetmez doldur, dolabı, buzluğu, kileri de doldur.. Şükür var mı?, yok, olsun nasılsa değirmen çalışıyor..
Tüm kurallara uysak, yetinsek, şükretsek; dinsel öğelere gönderimin had safhada olduğu bu yapıma göre cennetlik oluruz, sonra yine yasakları çiğne, hırsının kurbanı ol ve yine dünyaya gel, filme göre tabii...
Sonuç; zenginin daha çok zengin olduğu ama yine de yetmediği bir dünya fakirin daha fakir olduğu ama razı olmasa da ezildiği yıkıdığı yok edilmeye çalışıldığı bir dünya..
...
Herkesin filmden çıkarımı farklı olacaktır mutlaka, yönetmen; filmde kargaşaya, kaosa, karışıklığa, keşmekeşliğe, uyumsuzluğa, anlaşmazlığa ve kıskançlığa o kadar ehemniyet vermiş ki bence endişeye kapılmış sonunda, bu saydıklarım olmasa her yer, her kat güllük gülüstanlık olur ama dedik ya esas konumuz hırs, daha insanlığın doğuşunda başlamış kahrolası hırs; Kabil kardeşi Habil'i öldürmüş ve tüm bu kargaşanın kötü olayların başlangıcı, ilki olmuş dünyada..
...
Film ilkiyle aynı zaman aralığında ilerliyor, bu film ilki kadar çekici gelmedi çünkü ilki şoktu bu pek şaşırtmadı, sonucunu bildiğimiz 'üç bilinmeyenli denklem' gibiydi...
...
Teşekürler 720pizle tüm güzel çalışma ve emekleriniz için...