İnsan izle

Belgesel, dünyanın dört bir yanından insanların kişisel hikayelerini anlattığı bir yapım. Kamera açıları, izleyiciye sanki bu insanlarla bir masada oturuyormuş hissi veriyor. Armand Amar'ın etkileyici müzikleri, Alim Qasımov gibi olağanüstü seslerle birleşiyor. Anlatılan hikayeler de müzikler kadar derin ve etkileyici. Ancak belgeselde bazı tutarsızlıklar ve yüzeysel yaklaşımlar mevcut. İlk 1 saat 30 dakikada, lezbiyen olmadığını kanıtlamaya çalışırken dedesi tarafından istismara uğrayan bir kızın, sevdiği kadını ve çocuğunu öldüren bir adamın, Afrika'nın bilinmeyen bir kabilesindeki kadının kuma sorununu ve terör olaylarına karışan bir adamın hikayelerini dinliyoruz. Ancak, bir süre sonra hikayeler tekrara düşüyor ve anlatılanların derinliği azalıyor. En büyük sorun ise belgeselin tüm bu karmaşık meseleleri "herkes birbirini severse çözülür" gibi basit bir sonuca bağlaması. Bir katili ya da ırkçı, cinsiyetçi birini sevmek çözüm değil.
Tüm bu yanlış motivasyonlara rağmen, belgesel zaman zaman duygusal anlar yaşatıyor. Beğendim, ancak hikayeler dışında hayatıma derin bir etkisi olmadı. Ayrıca, doğa çekimleri gerçekten büyüleyiciydi.

"İNSAN" olduğunu sanan veya iddia eden canlıların izlemesi gereken bir eser. İzledikten sonra "ben hala aynı kişiyim" diyenler, bu belgeseli izlememiş sayılır...

Türkiyeden ya da türkçe konuşan kimseyi göremedim belgelselde. Türkiyede her kes çok mutlu desene)))

Her insanın kendine ait sorunları,zorlukları vardır hayatında ve sen yaşantına göre bir bakış açısına sahip olursun başkasına göre mutluluk kocanin evine gelmesi iken diğerinin bu gün yemek bulabildim diyebilmesidir. Görmezden gelinen çok insan ve ırk var herkes kendi derdinde olduğu için görmediği duymadıgı insanlar akıllarına bile gelmez keşke daha az bencil olsak da bir durum dusunebilsek. Gerçekten çok şanslıyız haberimiz yok izlerken içim de bir yumru oluştu dedim ki yaşadığım,mutlu olduğum ve karnimi doyurabildigim için çok şanslıyım. Kesinlikle izleyin izlettirin biraz durup hayatınızı insanlığı sorgularsınız belki.

Her insanın kendine ait sorunları,zorlukları vardır hayatında ve sen yaşantına göre bir bakış açısına sahip olursun başkasına göre mutluluk kocanin evine gelmesi iken diğerinin bu gün yemek bulabildim diyebilmesidir. Görmezden gelinen çok insan ve ırk var herkes kendi derdinde olduğu için görmediği duymadıgı insanlar akıllarına bile gelmez keşke daha az bencil olsak da bir durum dusunebilsek. Gerçekten çok şanslıyız haberimiz yok izlerken içim de bir yumru oluştu dedim ki yaşadığım,mutlu olduğum ve karnimi doyurabildigim için çok şanslıyım. Kesinlikle izleyin izlettirin biraz durup hayatınızı insanlığı sorgularsınız belki.

''Birçok kişi bana sordu:''Onun adına bağışlamaya hakkın yok''dedi
Buna cevabım:Onun adına intikam almakta benim hakkım değil.''
Ne kadar güzel bir çıkarım .Kızın ölmüş canından bir parçan,fakat nefretin nefret doğuracağını bilecek kadar olgunsun.Siddetin nasıl zincirleme ile başladığını,kızının böyle daha mutlu olacağını biliyorsun.Düşünmek,tarafız yorumlamak,olayları kavrayabilmek herkesin yapabileceği iş değildir.

1:55:30 o kadar haklı ki...
Çok başarılı bir belgesel, gerçekten öyle. Farklı tene, dine, dile, öyküye sahip insanlar. Kimi bir mutluluğunu kimi ise başından geçen -belki aklımızın bile alamayağı- üzücü olaylar geçirmiş. Ve belki de hala geçiyorlar. Ve evet hepsi insan. Acı çekiyor, ağlıyor, sızlıyor ama güledebiliyor. Keşke hepsi gülse, mutlu olsa . Ama insana en büyük darbeyi de insan vuruyor tabiki. Keşke empati kurabilsek, keşke duyarlı olabilsek. Biz 5dk sonra kendi hayatlarımıza devam edeceğiz. Onlar da öyle. Herkes öyle. Herkesini hayatı da, acısı da, fakirliği de,zenfinliği de, mutluluğu da kendisine kalıyor. Öyle işte. İnsanoğlu... Garip.

Dünyada ne çok fazla yaşam tarzı, sorun, bakış açısı,görüş, düşünce, dert, problem, kabulleniş , çaresizlik olduğunu ve bunların herkez için ne kadar farklı anlamlara geldiğini anlatan bir belgesel. Izlerken yaşamınızın güzelliğini fark ediyorsunuz. Elinizdekilerin başkaları için mutluluğun tanımı olması çok farklı hissettiriyor. Ayrıca dünyanın etrafınızda gördüklerinizle sınırlı bir yer olmadığını ve adalet kavramından çok uxak olduğunu anlıyorsunuz.