Rüzgar Gibi Geçti izle

hayatı laylaylom aklı bir havada zengin geçiren bir kadının, dünya savaşında gerçek hayatı görüp uyanmasıyla hayatta kalmak pahasına sürdürdüğü mücadeleleri ve bunun yanında kendisine aşık bir adama yavaşça istemese de sevmeye başlamış olup ona tam aşık olacakken o adamı kaybetmesi vay anam vay güzel film

Filmin süresi beni başta korkutmadı değil ama öyle bir film ki başlayınca sizi içerisine almayı başarabiliyor. Ben kendimi onlardan biri gibi hissedebildim film bittikten sonra birkaç gün kendime bile gelemedim. İzlenildiğine pişman olmayacağınız bir film bence izlemelisiniz....

1939'da yapılan film'e bak bide bizim 2021 de yaptıklarımıza bak!Cinli filmleri 15 yıldır yapıp insanların beynini yıkıyorlar.Birçok şeyde olduğu gibi sinemadada abd ALFA'dır.Bu film bununda en büyük kanıtıdır.Film harika ama Vivien Leigh ayrı bi harika.Muhteşem bi güzellik.

Film gerçekten çok etkileyiciydi karakterler gerçekliğe yakın ve mükemmel işlenmişti. Esas kızın ve esas adamın adeta iyilik meleği olduğu etraflarına iyilik neşe mutluluk saçtığı o ütopik dünyadan çıkılmış yerine gerçekliğe en yakın karakterler ile konusu işlenmiştir karakterlerin iyilikleri kötülükleri çıkarları için neler yapabileceğini bencilliğini açgözlülüğünü doyumsuzluğunu gerçek bir işleniş ile göstermişler Rhett ve Scarlettin işlenişi bu kadar gerçekçi olması bu filmi efsanevi yapan ve bu zamana kadar akıllarda kalmasını sağlayan en önemli etkidir şüphesiz. Şu anda gördüğümüz bütün o havalı her hareketi tavrı takındığı uslübü akıllarda kalan erkek karakterlerin atası Rhett Butler'dır, Rhett karakterinin her hal ve haraketini tavrını usulünü mizah anlayışını espirilerini giyimini kuşamını zekasını ve ayrıca kızını bu kadar güzel sevmesini ona olan ilgi alakasını sevmemek hayran olmamak elde değil ha birde elbette onun o mükemmel akıllarda kalan filmdeki son repliği; "Açıkçası hayatım umrumda bile değil" bu replik benim için gelmiş geçmiş en muazzam repliktir. Scarlettin o dönemin şartları ile olabileceği en iyi şekilde güçlü bir kadın olması kendini ezdirmemesi saf ezik ağlak olmaması güzeldi tabi bu dediklerimin bi kısmını dişiliğini erkeklere karşı kullanarak yaptı ama dönemin şartları ile elindeki imkanları çok iyi kullandı ve avantajları lehine çevirdi Scarlett zeki bir kadındı ama en büyük aptallığı Ashleyi evli olmasına rağmen sevmesi ona karşı bencilce tekliflerde bulunması her fırsatta Rhetti terslemesi küçük görmesi çok sinir bozucuydu. Rhett Scarlettin başına gelmiş en güzel şeydi onu çok güzel seviyordu istediği her şeyi yapıyordu ve tabii ki de Scarlett için çok önemli olan paradan onda tonlarca vardı Scarlettin başına gelmiş bu en güzel şeyi böyle elinin tersi ile itmesi büyük ahmaklık. Filmdeki en iyi karakter bana göre Melaniedir kendisi onurlu gururlu güzel bir kadındır sonunun daha iyi olmasını isterdim ama Kesinlikle Scarlettin Rhette aşık olduğunu anladılıktan sonra terk edilmesine ne kadar üzülsemde olabilecek en iyi sondu akıllarda kalan efsanevi bir film.

Başrol karakter bencil, kibirli, kendinden başka hiç kimseyi hiç bi şekilde önemsemeyen, insanları kullanan, insanları kandıran aşağılık karakterli bi kadın. Ki zaten filmin uyarlandığı kitabın yazarı da köleliği savunan güneyli bi kadın. Her ne kadar sürükleyici bir hayat hikayesi olsada başrol karakter sağolsun film sinir bozmaktan ve insanı germekten başka bi şey yapmıyor, özellikle Red Butler a çok yazık oldu, neden bu kadar meşhur bi film olduğunu anlamıyorum...