Predestination

2014

7.4

Ah, nerede o eski bayramlar! Eğer siz de bu nostaljik duygular içindeyseniz, bu film tam size göre. :) Zamanda yolculuk yaparak geçmişe dönebilirsiniz, ancak orada bulunma sebebinizi bilseniz bile, aslında neden orada olmak zorunda olduğunuzu anlamakta zorlanacaksınız. Zamanın akışını değiştirmediğinizi fark edeceksiniz. Evet, biraz karmaşık gelebilir. Film bize şunu gösteriyor: Zaman, bir nehir gibi akar ve siz sadece etrafa su sıçratabilirsiniz, ama nehrin akış yönünü değiştiremezsiniz. Son zamanlarda aksiyon dolu sahneleriyle ve özellikle son sahnesiyle sizi birkaç saat etkisi altında bırakacak harika bir yapımla karşı karşıyasınız. Bu filmi izleyeceklere tavsiyem, kendinizi hazırlayın. Son 30 dakikada yaşayacaklarınız başınızı döndürebilir, benden söylemesi. Heyecandan mideniz bulanabilir, dikkat edin. Film, keyifli bir paradoks döngüsünü bizlere sunuyor. Elbette, paradoks içindeki bir sonu aramak mantıksız olur. Unutmayın, paradoksu anlatan filmlerde son yoktur. İyi seyirler! Puan: 8.1

Predestination

2014

7.4

"Tavuk mu yumurtadan çıkar, yoksa yumurta mı tavuktan?" ve "Fiyasko bombacısı ben olabilirim ya da sen olabilirsin." gibi diyaloglar, filmin bizi nasıl karmaşık bir paradoksun içine çekeceğini gösteriyor. Hikaye zaman zaman karışık olsa da, dikkatli izleyiciler için sürpriz sonu tahmin etmek mümkün. Teknik açıdan değerlendirdiğimizde, oyunculuklar ve senaryo oldukça başarılı. Ancak görsel açıdan çok fazla bir beklentiye girmemek gerekiyor. Sonuç olarak, gerçekten etkileyici bir film.

Predestination

2014

7.4

Ethan Hawke, bu yıl Boyhood filmindeki başarısını Predestination'da da sürdürüyor. Spierig Kardeşler ise Daybreakers'tan sonra bilim kurgu ve gerilim türlerinde çıtayı biraz daha yükseltmiş görünüyorlar. Bu yönetmenler, benim için daha fazla takip edilesi hale geldiler. Filmin konusu ise oldukça ilginç bir paradoks üzerine kurulu. Hikaye, çift cinsiyetli genç bir kızın, gelecekteki kendisiyle ilişkiye girerek kendi doğumuna sebep olmasını anlatıyor. Bu durum, bir zaman döngüsü yaratıyor; genç kız, gelecekteki kendisiyle ilişkiye girip kendi doğumuna sebep oluyor ve bu döngü sürekli tekrarlanıyor. Zaman yolculuğu mümkün olsaydı, bu tür olaylar yaşanabilirdi. Ancak, filmde zaman yolculuğu yapabilen karakterlerin, kendilerine verilen görevleri yerine getirirken aynı hataları tekrarlamaları dikkat çekici. Tarihi değiştirme fırsatına sahip olan birinin, her seferinde görev dışı bir şey yaparak planları alt üst etmesi kaçınılmaz olurdu. Tarih değiştiğinde, yeni tarih bize aynı fırsatları sunmaz. Filmin sonu oldukça tartışmaya açık. Ayrıca, film bana Minority Report ve Looper gibi yapımları hatırlattı.

Tenet

2020

7.3

Nolan, kuantum fiziğinin karmaşık ve ilgi çekici konularını sinemaya ustalıkla taşımaya devam ediyor. Filmi nihayet izleme fırsatı buldum ve tıpkı Interstellar'da yerçekiminin zaman üzerindeki etkisini başarıyla işlemesi gibi, bu filmde de zamanın insan müdahalesiyle nasıl değiştirilebileceği ele alınmış. İlk bakışta karmaşık görünebilir, ancak özellikle son on dakikaya dikkatle odaklanırsanız, tüm soru işaretlerinin yanıtlarını bulabilirsiniz. Gizli örgütün kim olduğu, adamın ölümüyle olayların nasıl bağlantılı olduğu gibi konular netleşiyor. Filmde, normal zaman akışına karşı tersine akan zaman kavramı, yani evrilmiş zaman/enerji akışı, oldukça başarılı bir şekilde işlenmiş. Aksiyon ve çarpışma sahneleri etkileyici, müzikler ise genel olarak yerinde kullanılmış (sadece Andrei’nin Kat’i tehdit ettiği yatak odasındaki sahnede müzik biraz fazla abartılıydı). Görsel açıdan ise film tam bir şölen. Ancak, entropi konusu biraz zorlama hissettirdi; "yanan bir araba içinde hipotermi geçirecek ilk kişi olabilirsin" demek için yapılmış bir kurgu gibiydi. Ayrıca, filmdeki klasik Rus-Amerikan iyi/kötü çatışması klişesi de beni hayal kırıklığına uğrattı. Nolan'dan daha yaratıcı bir yaklaşım beklerdim. Örneğin, günümüzde popüler olan tek bayrak ilkesi altında birleşmiş bir gelecek neslin bu olaylarda parmağı olabilirdi.

Tenet

2020

7.3

Eğer Christopher Nolan bu filmin yönetmeni olmasaydı, muhtemelen 5 puanı bile geçemezdi. Öncelikle belirtmeliyim ki, elimizde fazlasıyla abartılmış ve sırf farklılık yaratmak adına mantık hatalarıyla dolu bir senaryo var. Paradoks temalı filmler genellikle karmaşık bir anlatıma sahip olur, ancak bu film bunu başaramıyor. Anlatım sanatı ne yazık ki oldukça zayıf. İzleyicinin "Nolan'ı anladım, oley!" demesi yerine, "Nolan burada ne yapmaya çalışmış?" demesi daha mantıklı görünüyor. Filmi anlamak için onlarca inceleme izlemek gerekiyor ve bu da filmin aslında ne kadar basit olduğunu gösteriyor. Olaylar o kadar dağınık ki, bir noktadan sonra sadece filmin bitmesini ve sonunu görmeyi istiyorsunuz. Inception gibi bir film beklemeyin. Bu yapımda, o filmdeki bütünlükten eser yok. Nolan'a yakışmayan bir anlatım söz konusu. Başka bir yönetmen bu filmi çekseydi, bu kadar yüksek puan alması imkansız olurdu. Ayrıca, başrol oyuncusunun performansı da oldukça zayıftı. Bu oyuncunun seçilmesi de ayrı bir başarısızlık örneği. Sonuç olarak, izlemeye değmeyecek kadar abartılmış bir yapım. 5 puan bile fazla.

Tenet

2020

7.3

SKY Premiere bunu surekli yayinlandigi için rastladim. Nolan imzasi olabilir ama içine çekmedi. Başroldeki aktör de kanimca yanliş seçimdi. Muteakip zamanda gösterime giren Anon'u daha beğendim. Sanki aceleye gelmiş tam oturmamiş kurgusu. 4.9/10