Trend Filmler
@10794-mayday Jim & Andy: The Great Beyond Jim Carrey, birçok kişinin ama özellikle çocukluğunu 90'larda geçirmiş benim gibi neredeyse herkesin bayıldığı biriydi. Oyuncu olarak değil sadece, adamı seviyorduk. Çenemizi ve boynumuzu sağa sola hareket ettirirdik onu taklit etmek için. Sinema salonlarının bize büyülü geldiği yıllardaki büyücülerden biriydi. "Yalancı Yalancı", "Truman Show", "Maske", "Budala Dedektif", "Salak ile Avanak".. Hepsi iz bıraktı bizde. Belki 15-16 yıl önce, dvd koleksiyonu yaptığım yıllardı; o oynuyor diye "Man on The Moon" filminin dvd'sini almıştım. Kaufman'ı tabii ki tanımıyordum. Film bana hiç hitap etmemişti, açıkçası hala da etmez. "Jim Carey çok iyi oynamış tamam da ne izledim ben!" diye düşünmüştüm. Sonraları, (görüntüler yasaklıyken bile) Carey'nin çekimler bitene kadar rolden çık(a)madığı, sette Kaufman olarak dolaştığı söylenmeye başladı. Belgeseli çıkınca da, şehir efsanesi olmadığı ortaya çıktı. İzlemek bugüne kısmetmiş. Bir oyuncunun performansının ulaştığı seviyeyi belirtmek için, "oynamadan oynamak" tabirini kullanıyorlar. Jim Carey, Andy Kaufman ve Tony Clifton "olmuş". Kaufman'ın kız kardeşi Carol sete geldiğinde ona bakışı ve sarılışı bunun ispatı. Andy sağ olsaydı belki o da sarılırdı; belki de hangisi gerçek Andy belli olsun diye güreşe davet ederdi :)) İyi ki varsın Jim Carey. Belgeselde, sadece kamera arkası çekimlerini değil, Jim Carey'nin zihinsel dönüşümünün bugün geldiği noktayı da izleyebilirsiniz. Tavsiye ederim. Benim için 8.5/10.. Ek bilgi 1) Universal Stüdyoları, oyuncusu Carey "pislik gibi" gözükmesin diye görüntülerin yayınlanmasını yaklaşık 20 sene engellemiş. Ek bilgi 2) Hem Jim Carey hem Andy Kaufman 17 Ocak doğumlu. @Hemhalim. Venom: The Last Dance Ne izledim ben böyle? Bu cidden en iyi Marvel serilerinden biri olan Venom'un son filmi miydi? Tam bir hayal kırıklığı. Oldu olacak, bir şeyler başladı, aksiyon yükleniyor ve geldi derken pat diye bitti. Hem de oldukça vasat, Venom'a yakışmayan bir son ile. Bunca zamandır bunu mu beklemişim yani dedirtti. Seri filmleri her yeni filmde batırma huyundan vazgeçmiyorlar. @10794-mayday Nightcrawler İMDb'nin "Trivia" kısmına göz atarsanız Jake Gyllenhaal tarafından yapımın ne kadar ciddiye alındığını görebilirsiniz. Mesela: 1) Gyllenhaal, karakteri (Lou) bir "aç çakal" olarak görmüş ve bu etkiyi uyandırmak için lahana salatası yiyip sakız çiğneyerek, günde 8 saate kadar egzersiz yaparak ve sete koşarak veya bisikletle giderek 9 kilo vermiş (Göz altındaki ve avurtlarındaki çukurlar bu yüzden demek). 2) Riz Ahmed'le beraber çekimler boyunca abur cubur yiyip mümkün olduğunca uyumamışlar ve gerçek "Nightcrawler"larla gezmişler. 3) Gyllenhaal, aynada kendine bağırdığı doğaçlama sahnede, kendini kaptırıp aynayı kırmış ve elini kesmiş. Yönetmen tarafından hastaneye kaldırılıp 4 saatlik operasyonla eline 46 dikiş atılmış; taburcu olduktan 6 saat sonra sete geri dönmüş. Hurdalık sahibine mottosunu söylediği sahnede elini bu yüzden arkada tutmuş. 4) Gyllenhaal, tüm filmi tiyatro oyunu gibi ezberlemiş. Bence "Nightcrawler"ın farkı hikayenin ele alınış biçiminde saklı. Gyllenhaal, ilk karşılaşmalarında filmin senaristi ve yönetmeni Dan Gilroy'a Lou'yu nasıl gördüğünü soruyor. Gilroy'un cevabı, "Bunu bir başarı hikayesi olarak görüyorum" ve ikisi de tipik bir karakteri tanımlayan "klasik ahlaki etiketlerin herhangi birini ortadan kaldırma" fikrini çok sevmişler. Özgün, hayatın kıyısında kalmış ve gerçekçi bir hikayeye uygun karakter yazılmış ve sıra dışı bir performansla oynanmış. Sadece bunun için bile izleyebilirdim; üstüne seyir kalitesi de pek iyiydi. A sınıf sinema filmi. Tavsiye ederim. Benim için 8.4/10.. @Hemhalim. Love in the Big City Eşcinsellik, kadın ve erkek arkadaş arkadaş olur mu olmaz mı gibisinden her türlü toplum algılarını bir kenara koyup izlerseniz çok güzel bir arkadaşlık ilişkisi görürsünüz. Aralarındaki iletişim çok hoştu, birbirlerinin ağızlarına tükürüp başkalarına izin vermemelerine bayıldım kkkkkk Son kısıma doğru kdrama izleyicisi olarak erkeğin aslında biseksüel olduğunu ve kadına aşık olduğunu fark ettim çünkü Kore sektöründe aşık olunan sahnenin efekt ve çekim açılarını kullanmışlar, bunu fark etmek ve oğlanın da bunu fark ettiğinde ki buruş gülüşünü fark etmek üzücü şekilde gülümsetti. Hoş, tatlı bir filmdi. Açık sahneler pek yoktu, aile ile izlemeyin yine de. @10794-mayday Dangerous Liaisons Mükemmel performanslar.. Glenn Close, John Malkovich ve Michelle Pfeiffer.. Destek rolünde Uma Thurman ve Keanu Reeves var; yalnız, Glen Close'un jest ve mimikleriyle sergilediği oyunculuk başka bir şey. Bunun için de, karakterlerin duygularını anlatmasını veya saklamasını sağlayan becerikli diyaloglar (Christopher Hampton), yolu açan yönetmen (Stephen Frears) ve inandırıcı sanat yönetimi (Gerard Viard, Gavin Bocquet) var. Yapım bana "The Age of Innocence" (1993) filmini hatırlattı ki, Pfeiffer orada da oynuyor. Süresi hariç beğendiğimi hatırlıyorum ancak "Dangerous Liaisons" bence daha ileride. Birbirine kılıf olarak kullanılan aşk, hayranlık, tutku, kıskançlık, kin, acı, özlem, sadakat gibi duygular arasında dolaşmak isterseniz tavsiye ederim. Final sahnesiyle beni etkiledi. Benim için 7.7/10.. Not: Filmin kaynağı olan Choderlos de Laclos'un "Les Liaisons Dangereuses" adlı romanı 1782'de yayınlandığında skandal olarak değerlendirilmiş; öyle ki, Kraliçe Marie Antoinette kişisel kütüphanesi için bir kopyasını sipariş ettiğinde, yazarın adını veya unvanını kimsenin tanımaması için boş bir kapakla ciltletmek zorunda kalmış. Magazin notu: John Malkovich ve Michelle Pfeiffer'ın filmin yapımı sırasında yaşadığı birliktelik ikisinin de evliliklerinin bitmesine neden olmuş. @Hemhalim. The Darkest Minds 13-18 yaş aralığında iseniz keyifle izleyebilirsiniz. Kitabın filmden çok daha sağlam olduğuna eminim, keşke önce kitabı okusaydım dedim maalesef. Film zayıf kalmış, bir şeyler eksik. Aksiyon sahneleri iyi, oyunculuklar çok da etkileyici değil ama sahneler giriş-gelişme-sonuç üçlüsü olarak çok fazla, aniden verilmiş. Bir ergenin ansızın aklına gelen müthiş kurguyu heyecanla hızlı hızlı yazmasına benzettim senaryoyu ama yine de izlenebilir. Alanında fena değil. İkinci filmi de gelince izlerim. Gençlik kurguları tadında, çerezlik filmlerin; daha ileri yaşlara hitap eden aksiyon kaos ile karışmış hali diyebilirim sanırım. Her neyse, iyi seyirler. Tümünü Gör
Gruplar
Popüler Platformlar
Bu haftanın popüler filmlerini keşfedin